İNSAN YARATICISINI NASIL DÜŞÜNÜR ?
Sınırlılık ve maddenin hızından kaynaklı oluşan izafi zaman
kavramı içerisinde sıkışan ve bir mekanda var olmak zorunda olan bir varlık ile
mutlak niteliklere sahip, değişmeye veya tahribe muhatap olmayan yaratıcı
varlık arasında kaçınılmaz farklar olduğu kabul edilmelidir.

Bu kabulle şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır..
Sınırlılık değerlerine sahip insanın mutlak ve sınırsız olan
yaratıcı varlığı tam künhü ile anlamlandırması mümkün olmayacaktır. Zatı
hakkındaki düşünüş yolculuğu çıkmaz sokaklarda takılı kalacaktır. Fakat insana
verilen bazı ölçücükler ve kıyas etme kabiliyeti ile bazı manalar çıkarması
mümkün olacaktır. Gel görelim ki bizler bu dünyada elimizin altında basit
olarak nitelendirdiğimiz bir çok varlığın bile mahiyetini tanımlayamıyoruz.
Örneğin Limonun tadı anlatılmak istense tek söylenebilen ekşi oluyor ama
doğadaki binlerce ekşiden faklı bir tatta iken onu diğerlerinden ayıran
özelliği idrak edemiyoruz..
Bir çok fiil, varlığın türüne göre farklılık arz etmektedir.
Mutlak varlıktaki bilme ve haber alma sıfatları farklı işlerken kayıtlara bağlı
yaşayan bizlerin bilme ve haber alma kabiliyeti zaman ve mekan algılarına
takılmaktadır. Dolayısı ile yaratıcı hakkında ki düşünüşümüz sınırlı kalmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder