22 Ağustos 2016 Pazartesi


HERŞEYİ BİR YARATAN VARSA ALLAHI KİM YARATMIŞTIR

Bu tarz sorular yanlış bir yaratıcı tasavvurunun ürünüdür. Yaratılan varlıklar olarak kabul ettiğimiz ,sınırlı özellikleri olan insan, kendi cinsinden olmayan sınırsız bir varlığın zatını düşünmeye başladığında bir çok problemlerle karşılaşmaktadır. Çünkü kurguladığı her şey sınırlı bir düzlemde kalacağı için bu konuda yaptığı tüm tanımlamalarda yanlış olacaktır. Mesela doğuştan gözleri görmeyen birinin renkleri anlaması mümkün olmayacak ve o kişinin renkler hakkında tasavvur ettiği her şey yetersiz olacaktır
                                

Bu soru kendi içinde  kendini hükümsüz kılmaktadır. Yaratıcı özelliği olan fakat yaratılmaya muhtaç olan bir varlığın olması düşünülemez . Aynı zamanda yaratılmaya muhtaç olan bir varlığın yaratıcı özelliğinin olması mümkün değildir. Öyleyse "her şeyi bir yaratan varsa Allahı kim yarattı" sorusu abestir.
Yaratıcı varlığı tam olarak tanımlamanın imkansızlığıyla birlikte ifade edeceksek, o bu yönü itibari ile düşündüğümüze , doğmamış aynı zamanda doğurma özelliği olan bir varlığa muhtaç değildir. Mesela tren vagonları ile önde giden lokomotifi düşündüğümüzde ; lokomotifin önünde ona bağlı başka bir mekaniğin olmadığını , arkasından gelen vagonlardan ayrı özelliklere sahip bir mekanizma olduğunu, trende lokomotifin varlığının olmazsa olmaz olduğunu diğer vagonlar olmasa da trenin gideceğini bilmekteyiz. Misalden yaratıcı ile yaratılanların durumunu düşündüğümüzde ; kainatta yaratıcının ezeli olduğunu zamana bağlı olmadığını , öncesi ve sonrasının olmadığını , onu yaratan veya doğuran bir varlığın olamayacağını vücudunun zaruri olduğunu eşi ve ortağı olamadığını ,  görmekteyiz. Yaratılan tüm diğer varlıkların  ise mümkün sınıfında olduğunu , bir başlangıç ve sonlarının olduğunu ve olmaları ile olmamalarının eşit olduğunu görmekteyiz.

.  

20 Ağustos 2016 Cumartesi



CENNETTE CİSMİMİZLE OLACAKMIYIZ ?

Kuran Kerimin bir çok ayetinde  ehli iman için vaad edilen cennet alemi bilinmeyen bir boyut olması sebebiyle bazı sorulara kapı açmaktadır. Bunlardan biriside;
Acılara , hastalıklara karşın zaafları olan , sabit kalmayarak devamlı olarak tükenen , kusurlu ve noksan olan insan cismi , ebedi bir hayatta var olması hangi sebebe bina edilmiştir.
Evren içerisinde insan cismi bütün kainatın unsurlarını, içerisinde toplaması ile birlikte cenabı hakkın bütün isimlerinin üzerinde yansımasına , ilahi sanatlara ayinadar olmasına ve tüm kainat ile kurduğu ilişkilerle yaratıcı yı anlamasına zemin hazırlamaktadır. Mesela insan, cismindeki dünyada bulunan yüz binlerce farklı yemeğin ve içeceğin tatlarını ayıran ve ölçen bir dil uzvunun varlığı ile rahmet hazinelerini tanımaktadır. Numune olan aslını anlatır sırrınca dünya hayatındaki cismin vazifeleri ve konumu bize cennetteki varlığının zaruri olduğunu ifade etmektedir.

Netice itibari ile bu dünyada pek çok ibadete , hadsiz lezzete ve acıya medar olan cisim elbette cennette ruha arkadaşlık ederek cennetten faydalanacaktır.